Filtreli Pipet Uçları Gerçekten Çapraz Kontaminasyonu ve Aerosolleri Önler mi?

Bir laboratuvarda, kritik deneylerin ve testlerin nasıl en iyi şekilde yürütüleceğini belirlemek için düzenli olarak zor kararlar alınır. Zamanla, pipet uçları dünya genelindeki laboratuvarlara uyacak şekilde uyarlandı ve teknisyenlerin ve bilim insanlarının önemli araştırmalar yapabilmeleri için gereken araçları sağladı. Bu, özellikle COVID-19'un Amerika Birleşik Devletleri'ne yayılmaya devam ettiği için geçerlidir. Epidemiyologlar ve virologlar virüse bir tedavi bulmak için gece gündüz çalışıyorlar. Virüsü incelemek için plastikten yapılmış filtreli pipet uçları kullanılıyor ve bir zamanlar hantal olan cam pipetler artık şık ve otomatik. Şu anda tek bir COVID-19 testi yapmak için toplam 10 plastik pipet ucu kullanılıyor ve kullanılan uçların çoğunda, aerosollerin %100'ünü engellemesi ve örnekleme sırasında çapraz kontaminasyonu önlemesi gereken bir filtre bulunuyor. Peki, bu önemli ölçüde daha pahalı ve çevre açısından maliyetli uçlar ülke genelindeki laboratuvarlara gerçekten ne kadar fayda sağlıyor? Laboratuvarlar filtreyi kaldırmaya karar vermeli mi?

 

Deney veya teste bağlı olarak, laboratuvarlar ve araştırma merkezleri filtresiz veya filtreli pipet uçları kullanmayı tercih edecektir. Çoğu laboratuvar filtreli uçlar kullanır çünkü filtrelerin tüm aerosollerin numuneyi kirletmesini önleyeceğine inanırlar. Filtreler genellikle bir numuneden kirletici izlerini tamamen ortadan kaldırmanın maliyet açısından verimli bir yolu olarak görülür, ancak ne yazık ki durum böyle değildir. Polietilen pipet ucu filtreleri kirlenmeyi önlemez, bunun yerine yalnızca kirleticilerin yayılmasını yavaşlatır.

 

Yakın zamanda yayınlanan bir Biotix makalesinde, "[bariyer kelimesi] bu uçlardan bazıları için biraz yanlış bir adlandırmadır. Sadece belirli üst düzey uçlar gerçek bir sızdırmazlık bariyeri sağlar. Çoğu filtre sadece sıvının pipet haznesine girmesini yavaşlatır." Uç filtrelerine alternatifler ve bunların filtresiz uçlarla karşılaştırıldığında etkililiği üzerine bağımsız çalışmalar yapılmıştır. Londra'daki Uygulamalı Mikrobiyoloji Dergisi'nde (1999) yayınlanan bir makale, polietilen filtre uçlarının pipet ucu koni açıklığının ucuna yerleştirildiğinde filtresiz uçlarla karşılaştırıldığında etkililiğini incelemiştir. 2620 testten, örneklerin %20'sinde filtre kullanılmadığında pipet burnunda taşınma kontaminasyonu görüldü ve polietilen (PE) filtre ucu kullanıldığında örneklerin %14'ü çapraz kontaminasyona uğradı (Şekil 2). Çalışma ayrıca, radyoaktif bir sıvı veya plazmit DNA'sı filtre kullanılmadan pipetlendiğinde, pipet haznesinin kontaminasyonunun 100 pipetleme içinde gerçekleştiğini bulmuştur. Bu durum, filtreli uçların bir pipet ucundan diğerine çapraz kontaminasyon miktarını azaltmasına rağmen, filtrelerin kontaminasyonu tamamen durdurmadığını göstermektedir.


Gönderi zamanı: 24-Ağu-2020